12.11.2010

Sanat İçin Acı Çekmek...


Acı ne kelime, çile çektim resmen bugün.



Fotoğrafçılıkta çekim için Seymenler Parkı'na gittik kar kış demeden. Yol boyunca soğuk falan sorun değildi, arkadaşım, annesi ve sıcacık arabalarıyla birlikteydim çünkü.

Lakin dışarısı pek de sıcak sayılmazdı öyle.

Grubun kalanının gelmesi en az yarım saat falan aldı, ben de o arada filmimden geriye 1 çekim bıraktım. Baktım olmiycak diğer makinemi aldım başladım çekmeye.

Grup geldi biz çekiyoruz, şak diye şarjım da bitti, kalakaldım öylece.Dedim bari şu son fotoğrafım da en güzeli olsun, onu da çektim filmli olanla.

Sonra ortalıkta dolanmaya başladım.

Tanrım o nasıl bi soğuktur öyle, parmaklarım düşücekti nerdeyse.
Bi ara artık millet soğuktan "Gidelim biz yaa." muhabbeti yapmaya başladı, hoca da pan çekim yapalım öyle gidin tarzı şeyler dedikten sonra "Var mı koşmak isteyen?" tarzı bi laf etti. Tabii ben durur muyum, zaten " koşmak için bahane arıyorum, yapıcak iş de yok, en azından ısınırım mantığıyla "Ben koşarım hocam!" diye atılıverdim.

Herkes toplandı bi yere, ben de yerimi aldım, bi yandan da içimde "Olm umarım düşüp mal gibi kalmam ortalıkta" diye bi monologdur aldı başını gidiyo. Ben başladım koşmaya, döndüm, başladığım yöne koştum, tekrar döndüm aksine, tekrar aksine... falan falan bi 7-8 tur koştum. "Duruyoruumm!!" dedim tam, yeni bi grup daha geldi "Grenouille buraya! Grenouille oraya da gel!" modunda sesleniyolar, baktım duramicam beni aldı bi gülme. Bi yandan kendi aptallığıma gülüyorum, bi yandan koşuyorum falan en az bi 10 tur daha attırdılar bana ama bi baktım üst dudakla burnum iptal, hissetmiyorum. Koşarken "Dudaklarımı hissetmiyorum!" diye bağırdım, amacım duracağımı anlatmaktı ama millet koptu, bi yandan da çekmeye devam ettikleri için durmadım, duramadım...

En sonunda durduğumda yanak kaslarım öyle bi kasılmıştı ki, tuhaf bi yüz ifadesi kaldı suratımda bi süre.
Sağ olsunlar, arkadaşımla annesi bıraktı beni ama indiğim andan itibaren ayaklarımda bi tuhaflık olduğunu anlamıştım.

Ayağımı bu hale getiren aptal botları çıkarıp, çoraplarımdan kurtulduktan sonra.... Davul gibi şişmiş ayak baş parmaklarımla ilk karşılaşmamı kelimelerle tam olarak ifade edebilme imkanım yok ama dehşete düşüp, "Kangren olmak istemiyoruuummm" şeklinde ağlamaya başladığımı söylemem yeterli olur sanırım.


Yine de sanata bi katkım oldu.

-Grenouille.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Söyle bakalım :D