12.09.2010

Suyu Arayan Adam

"Bir adam vardı. Suyu arıyordu. Toprağı üç kulaç,beş kulaç kazdı. Suyu bulamadı. On kulaç on beş kulaç kazdı. Gene suyu bulamadı. Sonra yerin derinliklerinde kara haya tabakalarına rastladı. Yeise düştü gücü sona erdi ve suyu bulmaktan ümidini kesti.
Fakat bir ses ona:
-Daha derinlere in,daha derinlere! dedi.

Daha derinlere indi ve suyu buldu."


Çok küçükken kitaplığımıza tırmanmaya bayılırdım. 
Bir kitap vardı, çok iyi hatırlıyorum, yukarıdaki sözlerle başlardı, adı da "Suyu Arayan Adam"'dı.
Nedenini bilmiyorum, ama kitabın başını babama okuturdum ve gerçekten çok severdim bunu. Bir harf bile okuyamasam da, anlamı olmasa da o sembollerin, raflara tırmanır; kitabı indirir ve kapağına, o çok sevdiğim ön sözünün yazılı olduğu sayfaya bakmaktan çok hoşlanırdım. 
Kim bilir kaç defa o kitaba ulaşmaya çalışırken raflar üstüme dökülmüştür.


Ben kendimi bildim bileli kitap okumayı severim. Ama çok kızıyorum kendime, artık o kadar çok okuyamıyorum. Biliyorum yapmam gerek, okumalıyım. Çünkü o sırada okuduğum en az bir kitap yoksa(bazen aynı anda 2-3 kitap okuduğum da olur :D ) içimde bir yerlerde boş hissediyorum. 


Ama insan pes etmemeli değil mi?
Suyu arayan adamın sınavları yüzünden sudan ümidi kestiğini hiç sanmam.
Benim iç sesim de bana " Daha çok oku, daha çok oku." diyor.
Ona uyuyorum.


-Grenouille

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Söyle bakalım :D